(Bilen), hiç durmadan, eder imtihan,
Nazarından kaçmaz, hem iki cihan;
Mâden, nebat, hayat, […]

Ah dağlar, dağlar, dağlar!
Benim için kan ağlar;
Neyleyim, (Yâr) olmazsa,
Gülüstân olsa […]

Ne sırlar saklıyor, âhû gözlerin,
İçindeki mânâ, ne kadar derin…
Ateşi kalbimi, yaktı, […]

Derman gelir, dert gider,
Gönül! sen etme keder;
Ne kadar tedbîr etsen,
Bildiğini, […]

Bu elden geçerken, eyledim temas,
Bahsettiğin bu gam, ecdattan mîras;
“Safâya tebdîl et!” […]

Yakıyor hilâl kaşı,
Arşa benziyor başı;
Keserek çok kalbleri,
Mânevî yapar aşı.

Bakın şunun boyuna,
Kökten gelen huyuna;
Ekilse, mutlak biter,
Büyür, varır soyuna.

Çekilse eğer emek,
Mutlakaa açar çiçek;
Dört […]

Aklımdan çıkarsa, kalmaz karârım,
Gönlüme girerse, yine ararım; (1)
Neden bu insanlar, ikrâh […]

Gönlümün derdini, söylesem kime?
Gösterdim, bilmedi, birçok hekime;
Cerrahı geldi de, hançer elinde,

Sendeki hilâl kaşlar,
Beni yakmıya başlar;
Seni âşikâr ettim,
Onunçün nâdan taşlar.

Dinler, gözleri bakar,
Görülende hikmet var;
İçinde seyredeni
Görürsen, seni yakar.

Çıkar […]

Ah beni neyledi, gaflet uykusu…
Zâlim nefsim kurmuş, her yandan pusu;
Oku: mâlâyânî; […]