Her şeyler aslını, bulacak birgün:
Gözlerine toprak, dolacak birgün;
Senden evvel gelen, nereye […]

Adım adım yürürüz,
Bakar, (Yâr)i görürüz;
Bizden ikrâh edenin
Gözlerini bürürüz:

Dost’unu […]

Her vârın anası, değil mi (yokluk)?
Topraktan doğuyor, bembeyaz pamuk;
Devredip, aslına, tekrar […]

Yapılıyor çökelek, (1)
Karışık binbir çiçek;
Gelip de yemek için
Semâdan iner melek.

Mânevî yolcuyuz, konar, göçeriz,
Dünyâ ve âhiret, yoldur: geçeriz;
Âbıhayat denen, aşkın suyundan

Bir aynasın, bakan sensin,
Gördüğünden korkan sensin;
Cehl oduna meyyâl olup
Sen kendini […]

Acep kim bitirmiş, dünyâ işini?
Seni de kemiren zâlim dişini
Anlıyan, içinde, duramaz, […]

Ah dediğim bu dert, umman değil mi.
İçinde oturan, Rahman değil mi?
Damla, […]

Geldik, gittik, anlamadık, dünyâyı;
Bir posteki; saydırıyor, kıl sayı;
Her gelenin, gözlerine, sürüyor

Ne olduk yana yana…
Îlân olduk her yana;
Gök kubbede asılı
-Tokmağı vurduk- […]

Çıktı sadâmız bizim,
Baktı Hudâmız bizim;
Topraa hayat verir
Gülsek, edâmız bizim.

İlmi bilmek istersen,
Kiri silmek istersen,
Bize gelmek istersen,
Defter-i İrfân’a bak.

Diri kalmak istersen,
Zevka dalmak istersen,
Cevher […]