Gizledin göze kaşa,
Melûl melûl bakışa,
Aşkı kabul edince,
Çıkardı seni başa.

Buna diyorlar “Vuslat”,
Ölümler bilmez hayat;
Tarifin: […]

Sendendir imdadımız,
Sensin ağız tadımız,
Değildir dünyâ için,
Âşk için feryâdımız.

Olmıyan taşa benzer,
Lezzetsiz aşa benzer,
Senden ziyâ […]

Bilebilsek feleği…
Anlaşılmaz meleği…
Bizi elemek için
Dâim sallar eleği.

Tabîatıdır: seçer,
Acısı alta geçer,
Aldansan, zalîm nefis,
Keser, kanını […]

Böyle geçer devrânımız,
İçten içe seyrânımız,
Nice bin gaddardan vardır,
Seyreyliyen hayrânımız…

Bâzısı görünür cellâd,
Bâzısı çıkarır âfât,
Kerem […]

Gülmemiş dünyâya gelen,
Şen olmuş Mevlâ’yı bilen,
Ey Yârabbî bu ne sırdır,
Anlıyor ölmeden ölen.

Ey cânânım […]

Medet Yârabbî medet!
Kullanma bize şiddet,
Kapına geldik bizler,
Aman eyleme sen red.

Sensin Rahmânürrahîm,
Sana yetişemez ilim,
Senin […]

Göz esrârı ilâhîdir,
Her şeylere odur Kaadir,
Canlı bir Hacerül’esved,
Çünkü her şeylerden tâhîr.

Her varlığa odur […]

Sen yetiş Yâ Resûlallah!
Sana bitişiktir Allah;
Kula şefkat eylemezsen,
Onlar seni nasıl bula?..

Ne kadar okursa […]

Gördük, demeyiz; nerde?
Düşürdün bizi derde;
Sana bakmak isteriz,
Tutuyorsun sen perde.

Sen değil misin Rahîm?
Sen değil […]

(Emre)! Bir hâl lâzım kâmil olana,
Hâl-i istiğrakta dâim kalana;
Kulağını vermez, hem de dinlemez,
Beşerden […]

Gelip gittiğini bilmeyen insan,
Mevlâ’sından ister, her daim ihsan;
Dillerden söyleyip, eder işaret, […]

Ne hâllerin vardır senin ey Kerîm!
Sıkıntı verirsin, sever, çekerim;
Bir ân, safâ verip edersin […]