Uyan gözüm attı şafak,
Nur elbise giydi toprak;
“Kalûbelî”den, kör müsün,
Dilber yüzünü […]

Gaflet seni niye basmış?
Zakkum ağacına asmış?
Bu aşk bahar eylemişken,
Sen gönlünü […]

Destur alınca bu dil,
Durdurmak kabil değil,
Kendini unut gayri,
“Benim!” deme İsmail.

Haydi biz açalım bir fal,
Âşikâr olsun bize hâl;
Eğer Mehdi gelir ise

“Şakkulkamer” dir kaşı,
Güne benzer bakışı.
Nazarı tayin eder
Baharı, yazı, kışı.

Duyulur mu bu âhım,
Yanıyoruz İlâhım!
Yürek yaraya kesti,
Gel, yetiş, sen cerrahım!

Tutuyor taşı, dağı,
Dilberim dört bucağı;
Ceryan gelse açılır
Hazinenin kapağı.

Cihana […]

Zapteyledi meydanı,
Ceryan tuttu her yanı;
Tutulan kurban eder
Mevlâm, verdiğin canı.

Yol geçiyor oradan,
Ordan geçer her insan;
Affedici Hudâdır,
Fakat gafletten uyan.

Kara günler çabuk geçer,
Herkes ecel suyu içer;
Her hâl, sahibine ait,
Herkes […]

Çekmek lâzımdır zahmet,
Çekenedir merhamet;
Her kudret kendisinin,
O diler, verir rahmet.

Acı geçer her günü,
Sana dönemez yönü,
Yarasaya karanlık,
Bu devrin doğan günü.