Saklandın nurdan tene,
Bize göründün gine;
Nidelim, âşık olduk
Yüzünde olan bene.

Edince âhuzârı,
Cânân eyledi Yârı;
Tutulunca unuttu,
Bilmez iki diyarı.

Göremez ondan […]

Acep ne derler bize?..
Çok çok derler kepaze…
Edep güneşi vurmaz,
Bize dönmiyen […]

Sükût et gayri yeter (1)
Aslında varsa öter;
Sen seyreyle nebata,
Kendi kökünde […]

Cemâlin etse zuhur,
Görenler cansız durur;
Sana âşık olanlar,
Sükût, dilsiz duruyor.

Mağrur olma, sen toprak olacaksın
Sen geldiğin yerleri bulacaksın,
Ebediyyen orada kalacaksın,
“Küllü […]

İsmail! sen “hâl”e güven,
Rahmet eder seni döven;
Lâyıksan sen bu hâllere,
Bu […]

Âşık isen “dîdâr”a,
Yan da gönülde ara;
Astırdı, taç giydirdi
Yakınca o Mansura.

Durmadan yanar içerim,
Siper olmadı derim…
Hiç mi insafın kalmadı?
Meded senden ey […]

Gönlümün gülleri, Cânân! solmadan,
Yerlere dökülüp toprak olmadan,
Geçen vahşi hayvanların bulmadan,
Bu […]

Âşık olunca Hakka,
Gelmek (âlemi fark)a (1)
Bu bir aşk deryasıdır,
Eksilir mi […]

Yaradan rahmetin çok bol,
Taklitten tahkikadır yol;
Senden başka kimseler yok,
Yeter ki […]