İsmail! sen “hâl”e güven,
Rahmet eder seni döven;
Lâyıksan sen bu hâllere,
Bu yoldan çıkarır öven.
Sen bu aşka ol giriftar,
Düşenler görmemiş zarar;
Sen hiç korkma günâhından
Yan, affeyler seni Gaffar.
Her ilimler aşktan doğar,
İlim sahipleri arar.
Benim suçum yok diyenin
Karşısına çıkar Kahhar.
Lâyık olur ona âzap,
Evvel suçu olur hesap;
Âkıl isen suçunu bil,
Gönlünden doğar âfitap.
Suçlarını bil de unut,
Sana delil olsun Mâbûd;
Doğru yoldan yürüyenin
Elinden tutmaz mı Mahmud?
Odur âlemlere muhit,
İrşad eder seni lâbid (1).
(Emre), eğer lâyık isen
Sen bu âşkın yolundan git.
(1) Lâbid = lâbüt = mutlaka, muhakkak. 20.10.1945