Sohbetler2025-05-07T17:24:23+00:00

SOHBETLER

SOHBETLER

01 Ağustos 1956 | Sayı: 152-153

Kategoriler: Sohbetler|

Geçen sayıdaki konuşmanın devamı: S. – Çiğ köfte haram mıdır? Emre – Çiğ et haram diye, Alevîler çiğ köfte yemezler. Dedikodu etmek de bir çiğ et değil mi? O da haram. Lâkin duyduğumuz, dinlediğimiz sözü aklımızda adamakıllı döğer, çalkalar, tasfiye edersek mikrobu kalır mı? Çiğ eti de tokmakla adamakıllı döğüyorlar; [...]

15 Ağustos 1956 | Sayı: 154

Kategoriler: Sohbetler|

19.7.1956 da yapılan konuşmadan zaptedilebilen notlar: S. – Hz. Îsâ, hakikaten çarmıha gerilerek öldürüldü mü? Emre – Evet, öldürüldü. Îsâ, hakîkati, kendinden evvelki peygamberlerden daha iyi bildiği için anlatmıştır. Fakat o devrin insanları bu hakîkati hazmedemediler. Ancak on iki kişiye hazmettirebilmiştir. Onların da dili durmayıp söyleyince, hakîkat acı olduğu için, [...]

01 Eylül 1956 | Sayı: 155

Kategoriler: Sohbetler|

29.7.1956 da yapılan bir konuşmadan zaptedilebilen notlar: Konuşma arasında, bir aralık “Filânca ile bir barışıyoruz, bir kavga ediyoruz.” denildi. Bunun üzerine Emre şunları söyledi: Emre – Daha ne istiyorsun? Aramaynan ele geçmez. Seni imtihan ediyor. Şimdiki saathânenin yeri, vaktiyle bir fasulyeci dükkânı imiş… Bir kış günü, ilm-i simyâ bilen iki [...]

15 Eylül 1956 | Sayı: 156

Kategoriler: Sohbetler|

17.7 1956 da yapılan bir konuşmadan zaptedilebilen notlar: S. – (Suali soran zat; elindeki kitaptan şu cümleyi okudu ve bunun izahını istedi): “Zât-ı Hakk’ın o âlemden tenezzülü, buna muzâf ve lâyik olan mesabeye muhabbetidir ki, buna “aşk” da denir.” Bunu izah eder misiniz? Emre – Meselâ, sizi sevmesek, buraya gelir [...]

01 Ekim 1956 | Sayı: 157

Kategoriler: Sohbetler|

18.9.1956 da yapılan bir konuşmadan zaptedilebilen notlar: Hortlaktan bahsedilmişti. Antep’te hortlağa “kancalos” derlermiş ve bir yerde ölüleri kancalos olmasın diye beklerlermiş. Bunun üzerine Emre şunları söyledi: Emre – Bazı insanlar “öldü” zannedilerek gömülüyor. Bu zavallılar bir müddet sonra kendilerine geliyor, eğer üstlerine atılan toprağın altından kalkabilirlerse, mezardan çıkıyorlar; fakat bu [...]

15 Ekim 1956 | Sayı: 158

Kategoriler: Sohbetler|

Emre’nin konuşmasından bazı notlar: Emre – Felâket birdenbire gelir, şiddetlidir; sükûnet yavaş yavaş gelir; çocuğun büyümesi gibi. S. – Rüyâda diş çektirmek ölüm derler. Emre – Hakîkat rüyâ ile ölçülmez. Câfer-i Sâdık, kendi müşâhedelerini “Tâbirnâme” adı altında toplamıştır. S. – Bâzan oluyor. Emre – İnsan, sevdiği kimsenin her hâlini rüyâda [...]

01 Kasım 1956 | Sayı: 159

Kategoriler: Sohbetler|

3.11.1955 de yapılan konuşmadan zaptedilebilen notlar: S. – Fizikte ışık dalgaları var. İnsan gözü, ışığın 16- 20 dalgaları arasını görüyor, diğerlerini görmüyor. Işık mevcut, fakat biz görmüyoruz. Ses de böyle; muayyen ses titreşimlerini işitiyoruz, diğerlerini işitmiyoruz. Aklın da bir anlama hududu var. Emre – Hayat var mı, akıl da var... [...]

15 Kasım 1956 | Sayı: 160

Kategoriler: Sohbetler|

11.8.1955 de yapılmış bir konuşmadan notlar: Emre – Bir insan, çarşıya et almaya giderse, aklında etten başka birşey olmadığı için diğer gıda maddelerini gözü görmez, sade eti görür. Biz de “Dost”umuzdan başkasını işte böyle görmeyeceğiz. Yoksa onları hakir görmek, kötü görmek gibi bir hataya düşmeyeceğiz. Etrafımızdaki insanlar fenalık yapıyorlarsa, onları [...]

01 Aralık 1956 | Sayı: 161

Kategoriler: Sohbetler|

Bay Nail Ölmez, sayın Dr. Rıza Murad Gören tarafından gönderilen aşağıdaki suallere verilecek cevaplar için istimzâçta bulunduğu zaman, “Emre” bu suallere şu cevapları vermiştir: S. 1 – Mânevî irfâniyyet, başlıca ne ile ve hangi vasıtalarla iktisâb edilir? C.1 – İrfâniyyeti unutmakla. S. 2 – Keşif ve kerâmetlerle istidrâçlar arasındaki farklar [...]

15 Aralık 1956 | Sayı: 162

Kategoriler: Sohbetler|

18.2.1956 da yapılmış bir konuşmadan notlar: S. – Namazı mihâniki olarak kılmak mı iyi, yoksa mânâsını anlıyarak mı? Emre – Tabii anlıyarak. Namazın mânâsı okunan âyetlerdir. Maksat, bu olmasaydı “yatın, yatın, kalkın” derdi? Fakat namazı veya İslâmiyeti Araplar anlıyor mu sanki.. Kur’ân’ı anlasa, onlar anlardı. S. – Bir zaman “Kur’ân [...]

15 Ocak 1957 | Sayı: 163-164

Kategoriler: Sohbetler|

Sonuna yetişebildiğimiz güzel bir konuşmadan zaptedilebilen notlar: Konuşma, film senaryoları yazan ve alçak kalbliliği, samimiyeti ve olgunluğu ile bizleri hemen kendisine bağlıyan Bay. H. Kemâl Atalay’ın Bay Emre ile tanışması vesilesiyle olmuştur: S. – Ben kendi kendimi yiyorum. Emre – Öyle ise kendini öldür. İnsan için ölüm zaten mukadder. Ölümün [...]

01 Şubat 1957 | Sayı: 165

Kategoriler: Sohbetler|

Bay Kemâl Atalay’la olan bir başka konuşmadan notlar: S. – Ölümsüzlük devrinde ikinci bir ev varmış. O ölümsüzlüğü tasvîr edebilir misiniz? Emre – Ölümsüzlük burda başlamalıdır; orda değil. Burda meseleyi hâlletmeyince, işte artık ne bileyim. Sorduğunuz, bir şeye benzemez ki... Misli yok ki misâl getirelim, görmediğimiz memleketi bize nasıl göstersinler... [...]

Go to Top