Yine beni aşk aldı,
Aldı da Zevka daldı;
Yâr aklıma düşünce
Dilim tutuldu kaldı.

Geldi, gönlümü sardı,
Beni dardan kurtardı;
Aşk bu kapıyı açtı,
Gönül âleme vardı

Neşe geldi gönüle,
Yok oldu güle güle;
Gönüle zevk gelince
İbret oldu bülbüle.

Bu aşktan aldı hayat,
Neşelendi katbekat;
Bu hâli seyredince
Bülbüller oldu haset.

Geldi de istedi ders,
Hem de istekle heves;
Güle âşık bülbüle
Gönlümü ettim kafes.

Bülbülün rengi sarı
Güle ediyor zarı;
Durmadan feryad eder,
Biraz da gülsün bâri… (1)

Âşıklar durmaz ağlar,
Gül olmuş bütün bağlar
Güle âşık bülbüller
Mâşûk’a gönül bağlar.

Daim durur azminde,
Yok olur gide gide;
Burda “yokluk” varlıktır,
Sen uyan seherlerde.

Uyan da atsın şafak,
Seni bekliyor o şavk;
(Emre), bekleme ile
Kalbin oldu iki şak.


(1) “Bârî” ve “bâri” cinası var. Bârî = Allahın bir ismi; bâri = bir kere olsun… hiç olmazsa manasına. 17.7.1944