Yaz gelir, açılır, yayla sümbülü,
Şehir bahçesinin, çeşitli gülü;
Garîbin yatağı, yeri olur mu…
Diyar diyar gezer, her dâim gönlü.

Tâmîr edilmiyen, vîrâna benzer,
Ateşi sönmiyen, külhana benzer;
Defîne arayan, ordan arasın,
Cevherden birikmiş, harmana benzer.

Yedi yılda çıkar, bir, iniltisi,
Bilene duyulur, her dâim sesi;
Kendine güvenen mağlûbolmuştur,
Gurûra sarfolmuş, onların hissi.

Harâbolmak, olmuş, âşıka nişan,
Onlar anlamazlar, şöhret ile şan;
Her kuvvet onlarda, hazîne olmuş,
Görüp anlamıyan, sanır perîşan.

İlimle tevâzu’ , onların süsü,
Yokluktan yapılmış, onun kürsüsü;
Bilmiyenler: küfür, isyan zanneder,
Dâim (Celâl) olmuş, (Cemâl) örtüsü.

(Emre) tutup açtı, kalmadı kâfir,
Üstünde duranı, eyledi (Zâhir);
Gözleri açıklar, bakıp görüyor,
Ondan başka yoktur, (Evvel) ve (Âhir).

Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Saat: 13


22.12.1952