Yârım! ne ettin bizi…
Kül eyledin benizi;
Yüreğimde duruyor
Kirpiklerinin izi.
Yıllar geçse de solmaz,
Tufan olsa düz olmaz;
Yüzünün görünüşü
Kolay kolay bulunmaz.
Arar âşıkta gözler,
Zor bulunur o izler;
Eğer kıyamet kopsa
Âşıkın seni özler;
Cânânım! eyle himmet,
Âşıka eyle hürmet;
Sana âşık bilir mi
Ne haşir, ne de cennet.
Seni gözler her zaman,
Eylemek ister seyran;
Kim ki sana tutuldu,
Bilmez dini, hem iman.
Sensin ona secdegâh,
Senin için eder ah.
(Emre)nin mihrabısın
Bulunca buldu felâh.
Daima seni arar,
Bulur, yanığa sorar;
Kaşının ortasını
Görür, namazı kılar.
Secdeden alır ilham,
Lâzım değildir imam;
Kaşlarını görene
Vuslat olmuştur tamam;
“Hâl” olmuştur ötesi,
Odur Hakkın perdesi;
(Emre) yanıp görünce
Durduramıyor sesi.
22.9.1946