Yaratmış, girmiş Hudâ,
İçinden eder edâ;
Sana nice âşıklar,
Canını etmiş fedâ.
Kanı akmış, sanki su…
Tükenince korkusu;
Bütün ihâta etmiş
Bu cihânı kokusu.
Aşka düşüyor, alan,
İnsan mı geri kalan?
Târîf edemez oldu
İç tarafını lisan.
Anlar, söyler (Aklı Küll),
Sanki cennette bülbül;
Yârab, bu nekadar zor,
Her şeylerden, tenezzül…
Acep nasıl güç yeter?..
O kuş, semâdan öter;
Kurtulmak istiyenler,
Oluyor daha beter.
Yakalanır ayağı,
Deprenmiyor dudağı;
Gözleri rasgelenin,
Erir iliği, yağı.
Bakıp ediyor meftun,
Dışını, içini hûn;
(Emre), bitti, anladı:
Yârabbî! senden oyun.
Zapteden : E. Özhatay, S. Akgül, Ş. Kutkan.
Saat: 20.36
25.4.1954