Yaradan! Sevince, bilemem, seni,
Her yüzlere ayna, eyledin beni;
Senin gibi tutar, bu gönlüm benim,
Çeşit çeşit bakıp, beni göreni.
Herkesler seyreder, kendi yüzünü,
Kalbine benzetir, hem de sözünü;
Tâ ezelden böyle, karâr eyledin,
Onların severiz, yine gözünü.
Kimseden bilmeyiz; Sensin sebebi;
Kalbde tahsîl ettik, biz bu mektebi;
Âşık eyleyince, kendi kendine,
Kimi: bilmez, diyor, dîni, mezhebi.
Seni düşününce, geliyor ilham,
İlmin müezzindir, aşkındır imam;
Gönlümü, dilimi, sen teslim aldın,
Çoğu irticâ’la, ediyor itham.
Senden gayrisiyle, yoktur ülfetim,
Rahman! kimselere, hem de minnetim;
Bilirim ki sensin, (Hâkim-i Muhtâr),
Dâim seninledir, hep muhabbetim.
Eğer görmez isem, kalmaz karârım,
Ateşlere düşer, döner, ararım;
Bu (Aşk) günah ise, benden banadır,
Hiçbir kula değil, olan zararım.
Zapteden : Fuzûle Emre
Saat:11
6.3.1953