Yârab! neye benzer acep bu kaşlar…
Baktıkça, yüreğim, yanmaya başlar;
Toprağa dökülmüş, senin yolunda,
Adetsiz kemikler, sayılmaz başlar
Gözyaşları akmış, olmuş bir ırmak,
Nasîb-olmuş ona, deryâya varmak;
Kelâm cevherini, saçar kulağa,
Dili siper eder, bu iki dudak.
Hesapsız ölüyü, eylemiş diri,
Mîrâc-ettirmiştir, çok peygamberi;
Beyinden beyine, durmadan gezer,
Kelâma bürünmüş Hakkın eseri.
Vücûdu görünmez, âbıhayattır,
Hurufsuz, hecesiz, böyle âyâttır;
Duyup dinliyenler, oluyor vâkıf.
(Sıfat) görünüyor; bilene: (Zât)tır.
İşiten kulaklar, durmadan çinler,
Her sözü bırakır, o sözü dinler;
(Emre)nin kalbini, eyledi çıban,
Acısı çıkmıyor, her vakıt inler.
Zapteden: Şevket Kutkan
Saat:14.15
8.2.1959