Yanıyorum ben gayet,
Aşktan olmaz şikâyet…
Yananı Hak görüyor,
Söylemeye ne hacet…

Yanarım gelmez uykum,
Canımdan yoktur korkum;
Öldüğüme gam yemem,
Yâr’dan olmayım mahrum,

Ben ölmem bu yaradan,
Af eyledi Yaradan;
Senin yüzünü görür,
Seherlerde zâr eden.

Sana yol oldu zârım,
Sen oldun bütün vârım,
Ben bu candan geçtiysem,
Âşıklık oldu kârım.

Can vermezse, veremem,
Versem, seni göremem; (1)
Can verdim, seni aldım,
Diriye gösteremem.

Diride vardır emel,
Ona nasıl denir: gel!
Kapıya gelse olmaz,
Canı vermeli bedel.

Evvel, geçmeli vardan,
Dünya denilen dârdan; (2)
İkisinden geçmezse,
Ne çıkar intizardan.

Bunlar çeri babası,
Yüzbin şerden abası…
Âşıkları yoldan kor,
Boşa çaldırır tası.

Niçin boş beklemeli?..
Bunları terklemeli; (3)
Sihirbazlar gidince
Bilinir “kalû belî”.

Haktan ayırdı isim,
Sudan yapılmış cisim;
Ayık, (4) (Emre), aldanma,
Hak zattır, sensin resim.

2.10.942


(1) Bu sırrı, can vermiyene veremem; verecek olursam seni bir daha göremem.
(2) Dâr = ev.
(3) Terklemek = terk etmek.
(4) Ayık! = ayıl!