Taassup sever mi Celâleddîni…
Âşikâr etmiştir, bu güzel dîni;
Aşka tutturunca, yakıp kül etmiş
İrticâlar ile, kibr-ile kîni.
Gizli esrarları, koymuş meydana,
Bilenler bakıyor, hep kana kana;
İçine girenler tamam kavuşur,
Tekâmül eylemiş dîne, îmâna.
Hiç durmadan o nûr, ediyor zuhûr,
Çünkü emir Haktan; olmuştur meşhûr;
Kâmilin kelâmı, çelik leblebi;
Onu hazmetmesi, herşeylerden zor.
Olur mu bu candan, hep geçmeyince,
Bu geri akıldan, bak, göçmeyince;
(Şarâben Tahûrâ), derler bu aşka,
Kâmilin elinden, hep içmeyince…
Gözler bakışından, aldık bir yudum,
Çok şükür Mevlâya, olmadık mahrum;
Bilmiyenler der ki: (Bu nasıl hâldir?)
Bu bir gizli sırdır, bilene mâlûm.
Yaklaştı bu (Emre), sen gibi (Pîr)e,
Ateşini aldı, kül, birdenbire;
Zaptedeyim dedi, kendi dilini,
Gücü yetmez oldu, böyle tedbîre.
Zapteden: Şevket Kutkan
Konya, Saat : 12.40
Not: Bu doğuş, Konya’ya girerken, dış mahallelerde, otomobilde doğmuştur.
13.12.1959