Söyleyim de dinle, Güzelim! ninni,
Târif eyleyemem, bilgiyle, seni;
Bir kerre sevince, aklımı aldın,
Mecnûna döndürdün, taşlarlar beni.
Hâlimle ahvâlim, ellere uymaz,
Sözlerim ayrıldı, kimseler duymaz;
Aşkıyın pençesi, kaptı canımı,
Oyuncak eyledi, yerine koymaz.
Gözüyle gönlüne, oldum eğlence,
Varlığımdan geçtim, Onu görünce;
Batmayan güneştir, gözüme girdi,
Karanlıklar bitti, kalmadı gece.
(Arz ile semânın nûru)na benzer,
(Mûsâ-yı İmrân)ın (Tûr)una benzer;
Her gelen methetmiş; olmamış ayân,
Bütün cennetlerin hûruna benzer.
Nereden açıldı, bu Canlı Kitap…
Ne kadar düşünsen, edilmez hesap;
Gaaiboldu kulluk; nereye gitti?
Görenle görülen, sadece (Bir Rab).
Ağzımdan söyleyen, Onun dilidir,
Dinleyip de yazan, hem de elidir;
Her gelip geçenler, görünür ayrı,
Bakıp bir görenler, ölmez velîdir.
Bu (Emre), bakınca, olmuştur gaaip,
Şükür, tekrar aldı, kendine, (Sâhip);
Târîf eylediğim, (Ledün İlmi)dir,
Tahsîl etmeyene, gelir acâip.
Zapteden: Rûşen Mirici
Saat:11.40
20.4.1957