Sensin gözümüzde duran,
Viran gönüller dolduran,
Acep bu bilinmez hâl ne?
Cevap veren, sual soran.

Hükmün tutar (Kaf) tan (Kaf) a,
Kulak verinğ (1) daim (of!) a;
Alan sensin, satan sensin,
Müşterisin daim (sâf) a.

Sensin ana, sensin ata,
Sensin altun, sensin pota;
Aşktan ateşin yanıyor,
Altun, kendisini ata.

Saf olurlar eriyerek,
Süzülürler çürüyerek;
Âşikârsın, gizlenirsin,
Her gözleri bürüyerek.

Yarab! nedir bu esrarın?
İçindesin bütün vârın;
Seni görmek istiyene
Kuruludur daim dârın.

Hemen dönderinğ (2) Mansur’a,
Yüreğine yapanğ (3) yara;
Bilip bildirmek istiyen,
Bakmaz kâra, hem zarara.

Yarab! neden bu halin zor?
(Emre) sana tutar huzur;
Sen kalbine gelir gelmez,
Ortasına getirinğ (4) kor. (5)

Namrun:


(1) Verinğ = verirsin.
(2) Dönderirsin = döndürürsün.
(3) Yaparsın.
(4) Getirirsin.
(5) Kor = Ateş. 26.9.1950