Seni diri tutan, güllerde midir?

Yetkini acıdır, tatlıdır hamı,
Gel, gör, beni aşk neyledi…

Seni diri tutan, güllerde midir?
Hâli târif eden dillerde midir?
Akıllar ermedik ellerde midir?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Gündüzü doğuran sabahta mıdır?
Dost için edilen, her âhta mıdır?
Acep sevapta mı, günahta mıdır?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Kaşı kalem ile düzende midir?
Durmayıp gönüller gezende midir?
Kalblerde okunan ezende midir? (1)
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Güllere şakıyan, bülbülde midir?
Onları öttüren, her gülde midir?
Gözler ile yanan, o külde midir?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Dirilik bahşeden bir canda mıdır?
Damarlar dolaşan, her kanda mıdır?
Âşıkı doğuran Cânânda mıdır?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Akılla düzülen erkânda mıdır?
Yûsuf’u hapseden Ken’anda mıdır?
Acep azapta mı, seyranda mıdır?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Yerlerde sürünen hayvanda mıdır?
(Nüsha-i Kübrâ)da, İnsanda mıdır?
Seni zikreyleyen lisanda mıdır?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Bu (Emre)de yanan ataşta mıdır?
Gözlerinden akan, her yaşta mıdır?
(Kaabe Kavseyn) denen (çift kaş)ta mıdır?
Sen bize haber ver, Cânân! elinden.

Zapteden: Neş’e Emre
Saat:20.40 – 20.57


(1) Ezan. 5.3.1956