Senden başka her şey, tutar mı karar…

Gönlüm seni arar, hep geze geze,
Görenler seni, yanmış,

Senden başka her şey, tutar mı karar…
Yüzünü seyreden, görmemiş zarar;
Dönüp kullarına, nazar eyledin,
Durmaz, birbirine, tuzaklar kurar.

Bu verilen ahlâk, acep senden mi?
Akıl mıdır, yoksa, gezen, beden mi?
Her yanda ışığın, cevlân ediyor,
Akis midir, yoksa, görünen, ten mi?

Hallerine göre, çıkıyor sesi,
Söyler, ayar olmuş, çıkan nefesi;
Bu sırlı mektepte, gayrisi yoktur,
İsteyene göre, sen verdin dersi.

Dönüp de edersin, durmaz, imtihan,
Kimisine dersin: (Sen oldun Şeytan);
Acep böyle midir, senin idâren?
Emrinle dönüyor, bu fânî cihan.

İşine karışan, oluyor pişman,
Muhabbet eyleyip, sonunda, düşman;
Yârab! ne kadar zor, sana kavuşmak…
Ne din götürüyor, ve ne bu îman.

Sana kavuşuyor, aşkını bilen,
Geceler ağlayıp, şafakta gülen;
(Bir karış) gelene, vâdin: (bir arşın);
Sadânı işitir, yürüyüp gelen,

(Yâ Allah!) diyene, söylersin: (Lebbeyk!)
Fakat İblis gibi, o durmazsa dik;
Bakınca (Emre)nin, sen yüreğine,
Hesapsız yerini, eyledin delik.

Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Saat: 12.15


1.9.1954