Seher estirdiği, yellerde misin?

Topraklarda biter gül,
Hâl oldu yere, göve,

Seher estirdiği, yellerde misin?
Güneş açtırdığı, güllerde misin?
Ateşin yaktığı, küllerde misin?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Güzel güzel kokan, reyhanda mısın?
Sana fedâ olan, o canda mısın?
Ayda, günde, bizde, cihanda mısın?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Toprakta açılan, çiçekte misin?
Böceğin yaptığı, ipekte misin?
Cennet, hûri, gılman, melekte misin?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Secde emrolunan Âdem’de misin?
Devrân eden zaman, bu demde misin?
Arzû ile emel, sitemde misin?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Cibrîl’in söyliyen sözünde misin?
Hazreti Yûsuf’un gözünde misin?
Muhammed Emîn’in özünde misin?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Hicaz’ın kararmış, taşında mısın?
Ona yüzsürenin, başında mısın?
Âşıkın, Mâşûkun, kaşında mısın?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Tûr ile Sînâ’nın, elinde misin?
Her dâim çıkanın, belinde misin?
Âşıkın gözünün, selinde misin?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Yaktığın (Emre)nin, canında mısın?
Seni arayanın, yanında mısın?
Şahdamarı denen, kanında mısın?
Bize haber ver sen, o mekânını.

Zapteden: Fuzûle Emre
Saat: 7.20 – 7.33


7.4.1954