Sabahtan kalktım da eyledim nazar,
Hazreti Yusuf’tan kurulmuş pazar,
Karşıda Züleyha zülfünü tarar,
Kendinden kendine görünmek için.

Güneş kıvılcımı yapmıştır süsü,
Nûru İlâhiden onun örtüsü
Bu canın bahası, onun görgüsü…
Kendinden kendine görünmek için.

Her tarafı sarmış onun boyası,
Âşıklar seyreder onu doyası,
Bu felekten geniş, eli ayası…
Kendinden kendine görünmek için.

Gözleri geniştir Arşı Âlâ’dan,
Her vakıt seyreder o Yar, bâlâdan
Bütün âşıkları odur ağladan…
Kendinden kendine görünmek için.

Âdem ü Havva’dan etti tecelli,
Şark ile garbı da tutuyor eli,
Daima diridir, yoktur eceli,
Kendinden kendine görünmek için.

Her vakıt diridir, alan gıdayı,
Bütün zerratlardan eder edayı.
Kendisi insandır, saklar Hudâyı…
Kendinden kendine görünmek için.

Seyreden, unutur mülk ile malı,
Aklından çıkarır bütün hayali;
Görünüyor Vâhid, binbir boyalı…
Kendinden kendine görünmek için.

Ne hikmettir, onu durmaz ararlar,
Kendisini koyup, taştan sorarlar,
Eğer görünürse, tuzak kurarlar…
Kendinden kendine görünmek için.

İhata eylemiş bütün sıfâtı,
Âşık okur, yazar ondan âyâtı,
(Nefahtü…) dilinden alır hayatı…
Kendinden kendine görünmek için.

Onlar görür görmez candan geçerler,
Görünmez, bilinmez ele göçerler,
Dirilik suyunu ordan içerler…
Kendinden kendine görünmek için.

Durmadan övdüğüm: Âdem gönlüdür,
Ordan Huda söyler, kendi ölüdür.
Solup da çürümez, diri gülüdür…
Kendinden kendine görünmek için.

(Emre) nin gözleri o güle bakar,
O gül durmaz açar, daima kokar,
Bu ne hikmet Yarab, görenler korkar…
Kendinden kendine görünmek için.


14.9.949