O sendeki hilâl kaşlar,
Kalbimi delmeğe başlar;
Eğer âşikâr eylesem,
Bütün âlem beni taşlar.
Yüzyirmidörtbin peygamber,
Senden verir bize haber;
Sadânı işiten her kul,
Seninle olur berâber.
Kimi, görür, eder isyan,
Kimi, görür, olur Şeytan;
Rezzâk-ı Âlemsin, bildik,
Cümlesine edenğ ihsan. (1)
Kimi bakar, alır ibret,
Anlamayan, eder hiddet;
Rahmânürrahîmim! dedin,
Cümle lûtfundur merhamet.
Şükür ki Rabbül’âlemîn;
Sana bitişik cümle dîn;
Her zerreden yolun yardır,
Bakıp gören, olur emîn.
Zevk iledir feryâdımız,
Senden olur imdâdımız;
Bir damlayız, sensin deryâ,
Düştük, yok oldu adımız.
(Küll) yanında nedir ki (Cüz’)?
Nasıl târîf eylesin söz…
Herbiri bir renkte görür,
Çeşitli seyreder her göz.
Anlayana, güneş misâl,
(Emre)! bak da sen, ibret al,
Söyleyen, dinleyen bâkî,
Sen de olunğ birgün zevâl.
Zapteden: Neş’e Emre.
Saat:12.50
(1) Edenğ = Edersin. 21.10.1955