Neler sıtredersin, (Settârül’uyûb)! (1)

Yine sen açıldın, ey Canlı Gülüm!
Enginli, yüksekli, Namrun’un dağı,

Neler sıtredersin, (Settârül’uyûb)! (1)
İstersin: bir kulun, olmasın mahcup;
Sırr-ı İlâhîdir, Cemâlin senin,
Dış tarafı zarftır, içinde mektup.

Kimisi okur da, gözüyle yazar,
Kimisi bakar da, sözüyle bozar;
Kimisi görünce, boynu eğilir,
Eğer ben’im! derse, zaptolmaz, azar.

Gözler önündesin, olursun gaaip,
İdrâk etmeyene, gelir acâip;
Kimin suçu vardır, eyleyen sensin,
Bilen, her rengini, edemez tâyip.

Bütün yapılanın, her başı sensin;
Görüp, görülenin Nakkaaşı sensin;
Âşıklar tutulmuş, seyreder durur,
Tatlı (Cemâl)inle, (Çift Kaşı) sensin.

Kimi, senin için, kılıyor namaz,
Ağlayarak eder, neylesin, niyaz;
Küfürlerle îman, gölgendir senin,
Onların suçu yok, olmuşsun canbaz.

İşâret ettikçe, cümlesi oynar,
Kalbleri tutuşur, dilleri kaynar;
Ateşe düşende, kalmaz irâde,
Hîleni bilmiyen, onlardan sanar.

İsteyene bildir, kimdendir oyun?
Mûsâ çalar iken, oynardı Fir’avn;
Yûsuf’la Zelîhâ, misâl değil mi?
Âşıkı kim idi, kim idi meftun?

Anlayan, biliyor: (hep sensin fitne);
Bu duran (Emre)yi, yakarsın gine;
Mansûr’un dilinden, dedin: Enelhak!
Dönüp de takdırdın, aşkın ipine.

Senden fışkırıyor, nice yüzbin şer,
Acebâ neylesin, bîçâre beşer?
Sözünü tutanlar, bulur selâmet,
Dönüp de takdırdın, aşkın ipine.

Bütün olanların, sensin sebebi.
İçine gizledin, ârı, edebi;
Meleği okutan, eğer (İblis)se,
Sen cismi lâtiften yaptın mektebi.

Zapteden :Fuzûle Tezcan.
Namrun, Saat:14.20


(1) Sıtretmek = Setretmek, örtmek. 10.8.1957