Neler siper eder, bu Çukurova…
Îmâr-edilecek, çeşitli yuva;
Ne rejimler gelmiş, tekrar bozulmuş…
Yalamış, yutmuştur, yine mâsivâ.

Gelmiş, yine gitmiş, birçok saltanat,
İçinde yaşamış, çeşitli hayat;
Her yanında gizli, bekleyip durur;
Elinle dokunsan, koparır afat.

Çok sıkı tutmuştur, bilmiyen eller,
Yanıp da kül olmuş, bütün emeller;
Helâk-olmuş, gitmiş, izleri kalmış;
Kucaklayım derken, bükülür beller.

Geveleyip yutar, dâim gaafili,
Küçük böcekleri, hem dahî fili;
Bastığımız toprak, (Yer) ismi almış,
Durmayıp çiğniyor, göz ile dili.

Sâhib-olmuşlardı, sayısız hâkan,
Onlar akıtırdı, seller gibi kan;
İçini, dışını, bakıp görüyor,
Geri çekilip de ibretle bakan.

Aman (Emre)! sevme, yakanı kurtar,
Eğer tutar ise, parçalar, yırtar;
(Dâr-i Dünyâ) derler, ezeldenberi,
Seyret bu toprağa, bak, kimler yatar…

Zapteden: Ali Altınören
Saat:11.30

Not: Tarsus yolunda, otomobilde doğmuştur.


8.12.1959