Ne hâldir, sardı bizi…

Yârab! aşk neye benzer?..
Aşkın ateşini, nereden aldın?

Ne hâldir, sardı bizi…
Düşse, yakar denizi;
Dâim tâkîb-ederiz,
Halîl koyduğu izi.

O yol götürür (Yâr)a,
Görünmez, muhâtara;
Dışarı atsak adım,
Kavuşturur ağyâra.

Bu izden gitti Ahmed,
Bizlere etti himmet;
Aradık çok yolları,
Bulamadık selâmet.

Şükür, yönümüz döner,
Öğrendik nice hüner…
Kalbimizdeki ışık,
Eğer bıraksak, söner.

Hâlimiz, dâim takvâ;
Kalmadı bizde sivâ;
Orada yok olunca,
Bitti benlikle dâvâ.

Tutuyor elimizden,
Söylüyor dilimizden;
Gelip akıl alıyor,
Çok âlim, delimizden.

(Emre)! kalmadı riyâ,
Teslîm-olduk Mevlâya;
Bu yolu tâkîb-eden,
Mutlak olur evliyâ.

Zapteden: İ. Yöntem, K. Darendeli, N. Ersu.
Namrun, Saat:20.30


17.9.1958