Kar yağar, kapatır, dağ ile taşı,
Bellisiz, dünyanın, yaşıyan yaşı;
Âşıkın dâimâ, akar gözyaşı,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Alır da kalbine, basar ataşı,
Nefsi ile eder, dâim savaşı,
Hasret ile figan, olur yoldaşı,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Gönlü uyumaz da, der: yıldızı say!
Ona secde eder, yardımcıdır ay;
Hâlini bilmiyen, ediyor alay,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Hiç haberi olmaz, kendi canından,
Hayâli dolanır, gözü kanından,
Hâli belli olur, her lisânından,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Gece, gündüz dâim, yanar da inler,
Her çıkan sadâdan, sesini dinler,
Aklına gelirse, kulağı çinler,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Dostunu düşünmek: hâli, ahvâli,
Hiç gözünden gitmez, onun hayâli.
İçinden içine, eder visâli,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Gözlerinden, durmaz, hep akar sular,
Ağlar da iniler, renkleri solar,
Dört yanına onun, hayâli dolar,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Her dillerden dâim, bekler haberi,
Geçen yolculardan, sorar Dilberi,
İsmi anılırsa, gider kederi,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Gönlü onun ile, her dâim meşgul,
Olmak ister ona, satılmış bir kul,
Gelse, tekdir etse, ona hep makbûl,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
İki cihan, olur, kendisine dar,
Can verirken, Onu, döner de arar,
Âşıklara olmuş, evvelden karar,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Neylesin, (Emre)ye, bu hâl verilmiş,
Evvel ölü iken, görmüş, dirilmiş,
Îsâ gibi, çarmıh, olmuş, gerilmiş,
Derdi: Sevdiğinin, yüzünü görmek.
Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Saat:14
5.12.1952