İlimle bilinmez, sırrımız bizim,
Mülk ile alınmaz, vârımız bizim;
Yere, göğe sığmaz; âşık kalbinde
Her dâim eğlenir, (Yâr)ımız bizim.

Durmayıp iniler, (Gizli Hazîne),
Sevdâya düşürdü, yakıyor yine;
Gözümüz, gönlümüz onunla ferah,
Berâber yaşarız, biz döne döne.

Dolandığı yerde, bırakmıyor kir,
Kalbimiz her dâim, ediyor zikir;
Sağ ile solu da, gezerken vücut,
Aklımız her dâim, ediyor fikir.

Onu düşünenden, ayrı değildir,
Yolunu gösteren: (söyliyen dil) dir;
Her dâim berâber, düşünen onu,
Dünyâyı sevenler – âdettir – eldir.

Berâber olur mu, (Zât) ile sıfat?..
Ebedî yaşar mı, muvakkat hayat?
Güneş, kendisini, geri çekerse,
Toprağın üstünde, kalır mı kıymat?

Bütün varlık ölü, Onunla diri,
Hareket eyliyen, onun eseri;
Her ne kadar kavî, olsa bir vücut,
Can eseri kalmaz, yüzülse deri.

Berâber lâzımdır, içiyle dışı,
Biribirisinin, dâim yoldaşı;
El ele tutarak, gezdirmiyor mu
Esrar dolu olan, devletli başı?

Seyretsek, benziyor: (Arşı Âlâ)ya,
Kumanda ediyor, yerle bâlâya;
Her dâim düşünen, (mekân) olmuştur
Bizlere rahmeden, (Güzel) Mevlâya.

Onun için (Emre), tutmuştur huzûr,
Bir zaman ayrılmaz, berâber durur;
Şeytanı kendine, ettirdi îman,
Aşka tâbi’oldu, kalmadı gurur.

Zapteden : Ekrem ve Mehmet Özhatay, Selim Akgül.
Doğuşun Başlangıcı Saat: 11.43 Bitiş Saat:12.03

Not: Her vakıt olduğu gibi, besteyle söylenen bu dokuz dörtlükten ibaret doğuşun okunması, 20 dakika sürmüştür.


28.2.1954