Hiç bilinmez düzenimiz,
Gönül gönül gezenimiz;
Okunur, kimseler duymaz
Hak dilinden ezenimiz. (1)

Kimi yürür içten içe.
Kendini çıkarır hiçe;
Her vaktını gündüz eder,
Güneş batmaz, kalmaz gece.

Gözlerinden atar şafak,
Her yanlardan görünür Hak;
Gönül bazı zindan olur,
Gönül bazı olur berrak.

Bazı bir çöpe tutulur,
Hayâlâta esir olur;
Gaib olan mücevheri
Canından geçenler bulur.

Kim bulursa olur diri,
Diller medheden cevheri;
İbret gözüyle görürler
Davet eden peygamberi:

Peygamber bir beden değil,
Âhirete giden değil,
Eğer teslim oldu isen
Âşıkı terk eden değil.

Açsak gönül kapağını,
Göstersek dört bucağını,
Eğer görünse eritir
Nice gözlerin ağını.

Musa gördü, dayanmadı,
Kırk gün yattı, uyanmadı;
Canını attı İbrahim,
Ayrı değildi, yanmadı.

Gönülde bin Muhammed var,
Durmaz gezer, ümmet arar;
(Emre) âşikâr eyleme,
Görenlere olur zarar.


(1) Ezen = ezan. 15.9.1946