Her vârın anası, değil mi (yokluk)?
Topraktan doğuyor, bembeyaz pamuk;
Devredip, aslına, tekrar dönünce,
Her çeşit boyanın, hiçbirisi yok.

Elvan elvan rengin, anası: yeşil;
Tekâmülden sonra, oluyor zâil;
İnsanda gayrisi, durmaz devreder,
Gerisi nâkıstır, Âdemlik kâmil.

Âdeme âşıktır, her yaradılan,
Severek duruyor, hepisi dîvan;
Emrine tâbi’dir – idrâk ederse –
Kurtlar, kuşlar, semâ, hem iki cihan.

İnsan gibi var mı, acebâ, âlim?
Durmadan doğuyor, bilinmez ilim;
Cihan, korkusundan, durmaz titriyor,
Cümle varlığını, ediyor teslim.

Bütün kuvvet, kudret, hem dahî Gaffâr,
(Allemel’esmâ)dır: nice ilim var…
İnsandan doğmuştur, nice bin keşif:
Atom, idrojenle, çok lâbratuvar.

Teslîm edilmiştir, (Celâl) sıfatı:
Yakıp da yok eder, birçok hayâtı;
Zulümden münezzeh, lûtfa karışık
-Âşıkın sevdiği- o (Güzel Zât)ı.

(Emre)! âşık isen, Cânân’a dayan,
Gafletten uyansan, O olur ayân;
Senden zuhûr etsin, her vakit şefkat,
Kendinden ayırmaz âşıkı, Rahman.

Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Saat:11.10


18.5.1954