Gözün benzer Yusuf’a,
Görün, edelim safâ…
Ben medhe kaadir miyim…
Anca (1) kaadir Mustafa.
Kaşın benzer hilâle,
Sözün benzer zülâle.
Sen Güzeli görenler,
Derhal dönüyor lâle.
Seni gören olur lâl,
Bilmiyen sanır hayal;
Gönülde çağırıyor,
Geldi, ün eder Bilâl. (2)
Okuyor mânen ezen, (3)
Duyar, “Gönül” de gezen;
Sen Dilberi seyreder
İki dünyadan bezen.
Âşıklar çekmez elem,
Aç kapıyı, ben gelem; (4)
Gece gündüz yanarım:
Sen Cânânımı bilem. (5)
Senin cemalin afat,
Perdeler var katbekat;
Âşıklar görmek ister,
Dilberim! perdeni at.
Rahm et, perdeni kaldır,
Seni görmek visaldir;
Gece gündüz yanarım,
Cânân! bu nasıl hâldir…
Senin aşkın biter mi?
Bir gez (6) görmek yeter mi?
(Emre) durmaz öğüyor. (7)
Acep bize öter mi? (8)
(1) Ancak.
(2) Bilâl-i Habeşi çağırıyor.
(3) “Ezan” kelimesi halk ağzında “ezen”dir.
(4) Geleyim.
(5) Bileyim.
(6) Gez = defa.
(7) Durmadan öğüyor.
(8) Acaba bize de över mi? 18.3.1944