Gönül! bu hâli bırak,

Tatlı canını bırak!
Efgan ettirdin Mevlâm!

Gönül! bu hâli bırak,
Sana düşmandır nifak;
Kur’anda demedi mi
Ahmede uyana, Hak?..

Bir hâl öğretti Ahmed,
Dinle, eyle merhamet;
Kendine yaklaştıran,
Birbirine muhabbet.

“Hâl”, muhabbetten doğar,
At nifakı, sende var;
Atarsan bir aşk gelir.
O gönül, tutmaz karar.

Sen (Emre) Hakka yalvar,
Gayri sana ne yarar…
Benliğinden geçersen
Mâşûkan seni arar.

Merd isen ara da bul,
Yok ol da kendisi ol;
Eğer toprak olursan
Senden sana gider yol;

Senden sana gider iz,
Sen eri olun (1) deniz:
Bu hale razı olan,
(Emre), soldurur beniz.


(1) Olun = olunğ = olursun. 3.6.1945