Gönül! acep sen de olunğ mu islâh!..(1)
Bâri vâdettiğin, olaydı essah..(2)
Kurtulmak istersen, sendedir dilek,
Sâdık olmaz isen, bulamanğ felâh. (3)
Hiç kabul olur mu ikinci tövbe?…
Hadis: hatâ, demiş, tekrar tecrübe,(4)
İlim kitabından hayır görür mü,
Alıp yükletirsen sen bir merkebe?..
İndirip açamaz, yoktur parmağı;
Beş değil de birdir onun tırnağı;
Mantık kitabını açsan önüne,
Bırakır, seyreder bahçeyi, bağı.
Sen söylersin, dinler kendi hâlini,
Fidanı bilemez; ince, kalını;
Kıymetini bilmez gülün, çiçeğin,
Döner harabeder nazik dalını.
İşi gücü onun, daima şektir, (5)
Kendinin gübresi ona döşektir;
Kutnu kumaşlardan giydirsen palan, (6)
Neyliyelim, hayvan, yine eşektir.
Nerden gelir, bilmez, kendine zarar,
Kendinin gübresi kendine kokar;
Yetişmezse, yolda, burnuna gübre,
Başını döndürür, gözüyle bakar.
Bütün hayvanatı câmîdir insan;
Yaradan, eylemiş böylece ihsan;
Öbür sıfatlardan eğer kurtulsa,
Kalbinde tek kalır Hazret-i Rahman.
(Emre)! islâh eyle, elinde fırsat;
Onlardır, vermiyen, dimağına tad;
Herbiri bir huyda; eyle dışarı..
Birisi kalırsa, çok verir fesat.
Onlardan kurtulur, (tek meşrep) olan;
Dost Ile bir olur, yalınız kalan.
Ne kadar lütfetsen, idrâk edemez;
Arzusundan başka bilir mi hayvan?…
(Emre)! idrâk eyle: nefsine lâyık;
Senden sana söyler, işit de ayık!
Kimseyi, sözüne sen tutma hedef,
Mâşuktan ayrılmaz daima, âşık.
Kendinden ayırmaz sözü duyanı,
Hâliyle muhittir bütün her yanı..
(Emre)! Kimselere sen etme isnad,
Mevlâ affetmiştir kefen soyanı.
Günahın büyüğü: eli kınamak;
Ziyaya yaklaş da sen gönlüne bak,
Âzâların yönü ön tarafadır,
Çukura düşürmez, toprağa bakmak.
Acep sen Allahın vekili misin?
Halkı hor görenin, sen, dili misin?
Ele cellât lâzım, sana ne lâzım?..
(Mansur)u asanın bir eli misin?
Mevlâya yakından hep doğar şefkat,
Şeytana yakından doğar mel’anet;
(Emre)! söyliyeni tanıdı isen,
Sen kendi hâline eyle merhamet.
Kaydeden: Vasfiye Değirmenci, Saat:12.20
(1) Olunğ mu? = olur musun?
(2) Essah = esahh, sahih, ciddî, doğru.
(3) Bulamanğ = bulamazsın.
(4) Tecrübe edilmiş şeyi tecrübe etmek, hatadır. “Men cerrebelmücerreb hallet bihinnedâme.”
(5) Şek kelimesi burada, (aksi, ters) sıfatları yerinde kullanılmıştır.
(6) Kutnu kumaş = pamukla ipekten yapılmış bir nevi kumaş; sonradan çok yüksek kaliteli ipek kumaşlara da denilmiştir. Şam kutnusu.
31.1.1951