Gönlüme delik yaptı, gözlerinin karası,

Ne devir geçirdim, ağlaya güle…
………………………………………………..

Gönlüme delik yaptı, gözlerinin karası,
Çâresi bulunmuyor, dâim işler yarası;
Soranlara söylesem, devâsını bilmiyor,
Kimisi dinsiz diyor, kimisi diyor: âsî.

Ben kime anlatayım, nasıl vereyim haber?
Hayâlimden gitmiyor, yarayı açan Dilber;
Kaçacak yer bulmadım, ondan hâlî bir yer yok,
Dağlara kaçar isem, benim ile berâber.

Bu çekilen hasretler, acep olur mu hebâ?
Kırkiki yıl geçirdim, yine ederim çaba;
Kaşlarının ortası, bakar bakmaz düşürdü,
Gece gündüz durmadan, devreyleyen dolaba.

Böylece diri tutan, acep aşk mı, can mıdır?
Damarımda dolaşan, kendi midir, kan mıdır?
Yaşarım ya, bilemem, yer ve gök arasında,
Gören, hem görülen O, Rahman mı, cihan mıdır?

Anlayanı bulmadım, durmadan söyler dilim,
Ben her neyi tutarsam, ona değiyor elim;
(İsmâil Emre) derler; bâzı da inanırım,
Her akıl kabûl etmez; dedikleri değilim.

Ellibeşi yaşadım, kendimi bilemedim,
Tutulduğum bu derdi, bilerek dilemedim;
Ağlarım sevgisiyle; içimi gören kimdir?
Bu fânîye aldanıp, çok şükür gülemedim,

Dirildim, hem Bâkîyim, kalmadı bana ölüm,
Yanan, bir daha yanmaz; hayat kalmadık külüm;
(Emre) dâim kokular, tutar iki elinde,
Âşıkın kokladığı, açılıp solmaz gülüm!

Zapteden: Neş’e Emre
Saat:15.45


27.1.1956