Gayrı sevsem, sen gözümden kaçarsın,
Unutursam, türlü nimet saçarsın;
Her varlığı bırakırsam Cânânım,
Yetmiş iki bin hicabı açarsın.
Yüzünü gösterip edersin meftun,
Yönümü döndürsem, oynarsın oyun;
Beni meftun eylemiştir bakışın.
Benim canım senindir, Gözü Yorgun!
Sen terlersen dökülür inci mercan,
Dayanır mı senin bakışına can…
Takatım yok, merhamet eyle bana,
Mahkûm oldu sana Sultan Süleyman.
Yetişmedi Zaloğlu’nun takatı,
Hiç görülmez tutulanın hayatı;
Âdet budur, âşıklara kıyarlar,
Kabul olmaz nefsi için hacatı.
Ben neyleyim böyle verilmiş karar,
Canım yanar, gözlerim seni arar;
Bir ateşten halkadır, zor tutulur,
Bırakamam ben, neyleyim, çarna çar.
Birçokları derler : tuttun boşuna…
Bırakamaz, kimin gelse başına;
Bazıları benden eder şikâyet,
Bu (Emre) nin, tutmuş, gider hoşuna.
15.6.1948