Gaflet uykusundan, beni uyandır,

Âdem dedikleri, kemik, et midir?
Elimde değildir, bu doğan (Doğuş):

Gaflet uykusundan, beni uyandır,
Aşkın boyasına, lûtfet, boyandır;
Körler ne eylesin, göremez seni,
Gözü açıklara, yüzün ayândır.

Seni bilmiyenler, ölüdür, gezer,
Canlı mevtâdırlar, diriye benzer;
Seyrân ettikleri: rüyâ, hem hülyâ;
Akılları ermez, hisseder, sezer.

Çalışır, kurtulmaz, zandan, gümandan,
Dokunsan, bahseder, dinden, îmandan;
Nefsi, mahkûm etmiş; dâim azapta;
Durmadan çekinir, bilmez, Şeytandan.

Çeşitli ahlâkı, eylemiş mahkûm,
İşi ile gücü: kendine zulüm;
Delîl eylemiştir, (akl-ı cüz’) ünü,
Deryânın ahvâli, olur mu mâlûm?

Bir katra, denizi, etmez istîâb;
Hoca bulunmadan, okunmaz kitap;
Göz ile görülmez, elle tutulmaz,
Kovalarsın kaçar; bildiğin: (serap).

(Mâ areftü Rabbî, lev lelmürebbî);
(Emre)! tahsîl eyle, sen bu mektebi;
Yollarda bırakır, çölde öldürür
(Taassup) denilen sofu meşrebi.

Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Çiftehan, Saat:16.40


23.5.1957