Felek bize verse destûr,
Biz kendine tutsak huzûr…
Bütün varlık gelir, geçer,
O (Cemâl)i bâkî durur.
Seyrân eder her gözlerden,
Tecellîdir gelen, giden;
Esas: Kendisinin Zâtı;
Gölge imiş bütün beden.
Akıl mı yeter bu sırra?
Elvânı gösterir kara;
Bütün varlık döne döne,
Gelir, göçer o diyâra.
Etten, tenden bir pencere;
Kendi bakar göre göre;
(Akl-ı Küll) lâzımdır ona:
Kendi kendisine ere.
Bâzı görünüyor elvân,
Bâzı görünüyor insan;
Eğer meydana çıkarsa,
Kalır mı hiç ad ile san.
Sükûtla bakar, konuşur,
Yanık gönüllerde durur;
Hangi kalbe temâs etse,
Bırakmaz orada gurûr.
Ateş verir, eder temiz,
Durmayıp yanıyoruz biz;
İdrâk ile arayanlar,
Yaklaşınca, kalır âciz.
Birazıcık varır (ilim),
Bu kadar söylüyor dilim;
Bu (Emre) bütün vârını
Götürdü, eyledi teslim.
Zapteden: S. Akgül, E. Özhatay, N. Özsevenler, Ş. Kutkan.
Saat:20.47 – 21.00
18.4.1954