(Emre) yi görme dışından,
Dışı kuldur, içi Sultan…
(Emre) bu hâli giyince,
Mahkûm olur iki cihan…

Zahirde bu (Emre) mazlum,
Mazlumluktan geçer yolum;
Ben bu hale sarılırsam,
Daim secde eder kulum.

Eğer kim eylerse secde,
Ali ona verir müjde;
Alinin sözünü duyan,
Ateş olur, gelir vecde.

Derhal ölür, sarar cezbe,
Varlığına etse tövbe;
Mevlâya âşık olmıyan
Hiç giremez bu mektebe.

Ona açılmaz kapısı,
Her yanları doludur su…
Mevlâya âşık olanın
Geceler, gelmez uykusu.

O vasıl olur öylece,
Bir olur gündüzle gece;
Bu sırları bilmek için
Bütün emeklerden geçe… (1)

(Emre) şimdi oldu toprak,
Bu hallere olunca gark;
Bu sırları bilmek için
Bir tarafı edemez fark.

Anca (2) seyreder Dostunu,
Canından ayırmaz onu;
Her tarafı ateş olur,
Giyince bu aşktan donu.

Kim ki değer, olmaz iflâh,
Onu yakar derhal Allah;
Şimdi (Emre) nin hâline,
Âşık olan, olmuş âgâh.


(1) Geçsin.
(2) Ancak. 5.12.1944