Eğer bildi isen, nedir teşvîşin?
Acep elinde mi bitmiyen işin?
Anadan doğup da ölene kadar,
Kimler toplamıştır rızkını peşin?

Sen doğmadan, doğmuş bütün gereğin;
İsyan etme, olmaz senin dileğin;
Allah için çalış, göreyim seni,
Korkma, gaib olmaz senin emeğin.

Kimselere seni eylemez muhtaç,
Yarattığı kulu hiç koymuş mu aç?
Her yanlara muhit seni yaratan;
Deftere, kâtibe yoktur ihtiyaç.

Derler: sağda, solda yazıyor melek,
Kime nasibolmuş onları görmek?
Dilinden söyliyen, gözünden gören,
Gayrisi değildir, dönderen Felek.

Günahı, sevabı kendin yazarsın,
İster doğru olur, ister azarsın;
(Sırâtün Müstakim): yürüdüğün yol;
Gaflete dalıp da döner, bozarsın.

O yoldan yürüyen, Dost’a ulaşır,
Yüzünü seyreder, gözü kamaşır.
Düşünürsen ele bir zerre fena,
Senin ayağına gelir, dolaşır.

Yürüdüğün yolun sahibi Settar,
Niyet edenleri kendisi arar.
Kuyu eşer isen, sana göre eş,
Küçük eşer isen kendini sıkar.

(Emre)! sen düşünme kimseye fena,
Döner, nasibolur o haller sana;
Kullarına eğer doğru bakarsan,
Mutlak kavuşursun şüphesiz ona.


9.9.1950