Düşerse kan damlası,
O gönül olmaz âsı, (1)
Daim başında döner,
Sevdiğinin havası. (2)

Kapılan o havaya,
Güneş gibi parlıya…
Gönülde kir kalmazsa,
Hacet kalır mı aya?..

Gönülde nice ay var…
Dünya gibi değil dar.
Kim gönüle girerse
O, güneş gibi parlar.

Hiç sayısı sayılmaz,
Giren, orda ayılmaz;
Girip de secde eden,
Her yerde namaz kılmaz.

Yok yıldızın adedi,
Girmiyenler görmedi;
Ben fakirin dilinden,
Gönül sahibi dedi.

Söyler “gönül sahibi”
Görünür Âdem gibi…
Âdem, umman denizdir. (3)
Ne kenar var, ne dibi…

Bir söz diyeyim size:
Benzetmeyin denize;
Söylenen, bir noktadır,
Böyle geliyor söze.

Hak der: “Nûn vel Kalemi…”
Bu “Nûn” kaplar âlemi.
Gözsüz seyretmek lâzım,
Geçirmemeli demi.

Anca (4) bu kadar der, söz…
İçten açılmalı göz.
(Emre), seni terketsen,
Bütün varlık olur öz.

15.12.942


(1) “Âsi” kelimesi, halk ağzında “ası” dır.
(2) Hava = aşk, sevda, sevgi; arapça “hevâ”dan.
(3) “Umman” kelimesi, burada, “büyük, sonsuz” sıfatları yerine kullanılmıştır.
(4) Anca = ancak.