Durmadan geçer vakıt,
Gözlerinden kan akıt;
Sağ iken bir kâmil bul,
Yar da kalbine bakıt.
Sen teslim ol “Kâmil”e, (1)
Her daim yürü bile; (2)
Doğruca yola yürü,
Niçin bakarsın ele?..
Ele bakarsın niçin?..
Sen tutuş için için…
Gelin Dosta gidelim,
“Sen! ben!” demeden geçin. (3)
Herbiri bir sevdada,
Bu denizde çok ada…
İyi, kötü görenler.
Kavuşamaz murada.
Bak, onlardan sana ne?..
Sen seyredersin yine;
Hak yanından konmuştur,
Herbiri bir bedene.
Herbiri tutmuş bir huy,
Bu sözleri Haktan duy;
Onlardan zarar gelmez,
Sen huyunu geri koy. (4)
Herbirinde bir renk var,
Onlara o renk yarar;
Sen kurtulmak istersen,
Nefs için Hakka yalvar.
Seyreyle sen âleme,
Bu söz gelmez kaleme;
Gözünü aç, Dosta bak,
Onlar yansın, sana ne…
Hepisini sen bir gör,
Yüzlerini yere sür;
Her daim Dostu seyret,
Olmak ister isen hür.
Doğru görmektir kemâl,
Dinle, akıyor zülâl;
(Emre), gözlerini aç,
Herbirinden ibret al.
(1) Kâmil = her bakımdan kemale ermiş velî.
(2) Bile = beraber.
(3) Demeden = demekten.
(4) Geri koymak = terk etmek. 4.9.1943