Dünyâ, güvercinlik; boşalır, dolar,

Yârab! neye benzer, bu garip insan…
Bir ân imiş geçen ömür,

Dünyâ, güvercinlik; boşalır, dolar,
……………………………………………….
……………………………………………….
……………………………………………….

……………………………………………….
……………………………………………….
Gizli hazînedir, örtük kapağı,
Açan anahtarı, ………………..zilleti.

Harap yerdedir, bak, inlemesine,
Ehl-i dünyâların, o ses nesine…
Âbıhayat derler, dudakta gizli,
O sır verilmiştir, insan sesine.

……………görünür, kim eder fedâ,
Kulağından alır, rûhuna gıdâ;
(Mûtû kable en temûtû) dediler,
Ölüp dirilenden, çıkar mı sadâ?

Âşıklar dilinden, döker şarâbı,
Hurûfu olmadan, okur Kitabı;
Elini semâya, kaldırır sofu,
Âşık, yanar, alır, candan hitâbı.

Âşikâre gezer, esrâra benzer,
Dışı kullar gibi, Gaffâra benzer;
(Kaabe kavseyn) derler iki kaşına,
Bakar ………………… o Yâra benzer.

Cibril kapısıdır, iki dudağı,
Mânâ güneşidir, dönen yanağı;
(Sidre-i Müntehâ), (Arş) ile (Kürsü)
Siper eylemiştir, saklar dimâğı.

Nasıl metheyleyim, ey güzel âdem!
Baktın, yaktın beni, oldum cehennem;
Kimseler girmesin, ben doldurayım,
Bir kul yanar ise, eylerim sitem.

(Emre), ezelîden, olmuştur fedâ,
Gözüyle bakıp da, edince edâ;
Takdîr eylemiştir, o etti kabûl,
Başka yerden duymaz, zerrece sadâ.

Zapteden: Duran Emreün
Saat:19.30


25.10.1956