Dönerken, döner başı,
Çünkü aşktır yoldaşı;
Gönülden dâvet eder
Îki gözü, dört kaşı.
Eline geçti zıpzıp, (1)
Kendini etti kayıp;
Giriftâr olan, aşka,
Bilir mi ârla ayıp…
Gönülden siler, atar,
İki dünyâ olur dar;
Hayat ile memâtı,
Neyler, Mevlâ aşkı var.
Alır da oturtturur,
Kürsüler gibi durur;
Cihâna hâkim olsa,
Kalmaz kibr ile gurur.
Kurtulur esâretten,
Yol bulur cesâretten;
Tecellî edince (Dost),
Ne sen kalır, ne de ben.
Ateşe keser özü,
Meydana çıksa (Yüz)ü;
Mâlâyânî kalır mı,
Konuşulursa sözü?
Ân olur, gece, gündüz,
Her âzâlar olur göz;
O kıyâmetten evvel,
Dağlar, olur düpedüz.
Arada kalmaz hâil,
Her varlık olur zâil;
Mağrip, maşrık bir oldu,
Nerde kaldı (İsmail)…
Zapteden: Dr. Çakmak, Ayten ve Şevket Kutkan.
Başlangıç Saat:17.09
Bitiş Saat:17.18
(1) Doğuşun bu mısraı doğmadan hemen önce torun İsmail’in eline zıpzıba benzer bir şey verilmişti. 4.3.1954