Dokuzyüzellidört, yarın, yılımız,
Hesapsız, kitapsız, bizim hâlimîz;
Her renklere uyar, bir ayna gibi,
Misli, târîfi yok, budur malımız.
Ölüp de dirilmiş insana benzer,
Her çeşit söylenen, lisâna benzer;
Yana yana sorsa, eğer bir beşer,
Anca ona deriz: renk, sana benzer.
Başka türlü olmaz, bu hâle misâl:
Görünmiyen: (Bâkî), görünen: (hayâl);
Bu derdin dertlisi, atmaz derdini,
(Men lemyezuk) denmiş, biz oluruz lâl.
(Göz)ümüzden duyar, bilen, sözünü:
Kalblerden kalbedir, (Mânâ)nın ünü;
Hayatların yolu: ardı ardına: (1)
Bilmiyen göremez, dönmeden yönü.
Bu kadar söylenen: sâde (Bir Nokta);
Anlamıyanlara, çok büyük hatâ;
İşâret edildi, bütün ruhlara;
Rumuz değil midir, o Âdem Ata?
Gelip de geçmemiş; her dâim diri,
(Mânevî Secde)nin, dâim minberi;
Onu seyreyleyip; dâim görene
Yüzünü gösterir, verir haberi.
(Emre) âşık oldu, çıktı meydana,
Âşık, onun için, bütün insana;
Gönlünün başını, koydu, kaldırmaz,
Feda eylemiştir, sevince, O’na.
Zapteden : Vasfiye Değirmenci
Saat: 16.50
(1) “Hayatın yolu, arkaya doğru, kıçın kıçın yürüyerek”tir. 31.12.1953