Senindir bütün hüküm,
Dirilik, hem de ölüm;
Senden gayri bulmadı,
Çok aradı bu […]

Düzmek lâzım arayı, (1)
Bulmak lâzım sarayı;
Nice can helâk olmuş,
Hep arayı […]

Sensin gözümüzde duran,
Viran gönüller dolduran,
Acep bu bilinmez hâl ne?
Cevap veren, […]

Zarar gelmez divaneden,
İbret olur pervaneden;
Gönül! sen hiç ferah olma,
Harabolan viraneden.

Senin âşıkın gülmez,
Senden gayriyi bilmez;
Etmez toprağa secde;
Hayran olan bükülmez.

Benim, her zerreden âciz,
Bilmediğim, oldu deniz;
Ben! diyemez, yok olanlar,
Ahmed daim […]

Şöhret için olan (Hicaz),
Cennet için olan (Namaz),
Rızalillâh hiç olur mu…
Onun […]

Arştan geniştir gönlümüz,
Fakat görmez bizi her göz;
Güneşimiz doğdu, batmaz,
Gece kalktı, […]

Arşı direr ayağımız,
Tarif eder dudağımız,
Felekkiyyâtı çevirir,
Düzeninde, parmağımız.

Bize tâbi […]

Tavvufa olur sofular düşman,
Onları aldatır Huriyle Gılman;
Bizimle bir olmuş, çok şükür, […]

Bu akıl kendine eğlence arar,
Bilmez: bulduğu şey kendine zarar;
Her varlığı etmiş […]

Beni yaralıyan: gözünün ağı,
Taşıdığım gönül: Firdevs’in bağı;
Ağlarım, gözyaşım: Ceyhun ırmağı…
Bu […]