“Tevhid” sin, görününğ esmâ,
Güneşe misaldir sîmâ,
Sana âşık bütün sema,
Eğer seni […]

Hoşlanmak lâzım Mâbûd,
Hâl bulmak lâzım, vücud;
Sen gönül! bileceksen
Sen “ben!” demeyi […]

Gören, geçer canından,
Dininden imanından,
Benim yüreğim yarık,
Görünmez, dört yanından.

Bulunmaz […]

Bu evde tükenmez iş,
Karar böyle verilmiş;
Kimse sabreyliyemez,
Anca (1) dayanır derviş.

Derviş eder tahammül,
Hak […]

Nerden çıktı bu sandık…
Tamirinden usandık;
Bu hanımın elinden
Yandık Allahım yandık.

İçtik Dost cemalinden,
Neşe aldık halinden;
Dosttan bir bâde içen,
Hep vazgeçer malından.

Yine açıldı bu iplik,
Sıtır eyledi (1) dört kirpik;
Bu âlemi anlıyamaz
“İlmi […]

Meydana çıksa Dilber,
Bize gözükse eğer…
Ona âşık incinse,
İki cihan titirer.

Bu hâl gelirse bize,
Gark oluruz denize,
Şavkı istilâ eder,
Bakarız cümle yüze.

Edilmiş öyle karar,
Bilen, edemez inkâr;
Dilim kelâm söylerken
Gözlerim seni arar.

Sızlıyor yaralarım,
Yine Yâr’ı ararım;
Yaralar şifa bulsa,
Yerini yaralarım.

Ben yaradan aldım zevk,
Karar eylemiştir Hak;
Ben […]

Vardır mühürlü kulak,
Mühürünü basmış Hak;
Gönül! neden gam dutanğ (1)?
Mühürünü çöz […]