Sen yarattın, niçin dedin: günahkâr?
Ben bir kulum seni bildim bir Hünkâr;
Seni bilen nasıl eder hiç inkâr…
Niye dersin-sen yarattın-: (suçlusun!)?
Sen tutturdun aşk denilen illete,
Her yerimi gark-eyledin zillete,
Acıttırdın yetmiş iki millete;
Niye dersin -sen yarattın- : ( suçlusun!)?
Boyun büktüm her insana kul gibi;
Döşettirdin ayaklara, yol gibi;
Gezdirirsin, elden ele pul gibi;
Niye dersin –sen yarattın- : ( suçlusun!)?
İki gözüm her yüzlere bakıyor,
Bu vücudum erimiştir, akıyor,
Kim âh! derse, yüreğimi yakıyor;
Niye dersin –sen yarattın- : ( suçlusun!)?
Bilmedim ki: seni sevmek suç mudur?
Âşık-olmak, her mihvere borç mudur?
Dâim yanmak, uzun mudur, uç mudur?
Niye dersin – sen yarattın- : (suçlusun!)?
Şükür olsun, çokça verdin tahammül,
Dayanıyor, hem seviyor bu gönül,
(Emre) yanar ateşlerde, dersin: Gül;
Niye dersin – sen yarattın- : (suçlusun!)?
Şikâyetsiz, hep ediyor iftihar,
Sen ayansın, bu göz senin, çok bakar,
Canı olan, tahammülsüz, tez çıkar;
Niye dersin – sen yarattın- : (suçlusun!)?
Zapteden: Müncibe Görgün.
Namrun, Saat:12.00
9.07.1965