Bu hâl, âşık malıdır,
Cennet gülü dalıdır;
Herkesler anlıyamaz,
Yüreğim yaralıdır.
Hâlimi bilir (Hâsib),
Çünkü, O etti nasîb;
Yazma ile biter mi,
Melekler olsa Kâtip…
Böyle etmiş tecellî,
Nazar edince (veli);
Söyliyen, yine odur,
Âlet: (Emre)nin dili.
Çünkü oldu tercüman,
Târîf-eder her zaman;
Seyr-edince yüzünü,
Şüphesiz, etti îman.
Assalar, etmez inkâr,
Böyle emr-etti Hünkâr;
Canlı cenâze, bilmez
Zararlar ile hem kâr.
Teslîm-eyledi canı,
Medh-eyleyen lisânı;
Bir kâmilin gönlüdür
Bu (Emre)nin mekânı.
Zapteden: M. Görgün, Emine Başman.
Namrun, Saat:21.30
9.7.1964