Yeri, göğü Yaratan!
Cümlesine verdin can;
Tâbi’ kılan hep sensin,
Onlara hâkim: İnsan.

Hazmolunsa (beşerlik),
Olur her işe mâlik;
Yerler ile her semâ,
Âdeme olmuştur milk.

Mahlûkların Sultânı,
Teslîm-almış (Vatanı);
Kalbine siper-etmiş
(Felekleri Tutan)ı.

Uyan gafletten, uyan!
İslâm mı nefse uyan?
Bilinmedik cümle sır,
Gör, sana olsun ayân.

İdrâkin, olsun tebdîl,
Hâdim sana Cebrâil;
Anla ki: öğretilmiş
Yetmişiki söyler dil.

Denmiştir: (Men arefe…),
Dinle, gelirsin keyfe;
Toprak ise vücûdun,
Gözün benzer necefe.

Dahî Hacerül’esved;
Yeter ki görme illet;
Sana hissettirmeyen:
Gadap ve hem de hiddet.

Aşka düş, olunğ halîm
Görünür bütün ilim;
Bu (Emre), Mevlâsına
Kendini etti teslîm.

Zapteden: Müncibe Görgün.
Namrun, Saat: 15.00


2.8.1963