Bizi diri kılan gıdâmız, aşktır,
Kendine çağıran Hudâmız, aşktır;
Dönsek yönümüzü Zât-ı Rahmâna,
Dilimizden diyen sadâmız, aşktır.
Ledünnî denilen her ilim aşktır,
Sırlar târif-eden bu dilim, aşktır;
(Allemel’esmâ)dır hem (mâlemyâ’lem),
Çeşitli lisândan, hep kelim, aşktır.
(Canlı Tûbâ)ların meyvası aşktır,
Zümrüdüankaa’ın yuvası, aşktır;
Fertlerin ayrıdır, tek dünyâ iken,
Âşıkların birdir, sivâsı, aşktır.
Kalblerden okunan Kitabı aşktır,
Tefekkür denilen hesâbı, aşktır;
Bir yüzü Celâldir, bir yüzü Cemâl,
Ateşe benziyen hicâbı aşktır.
Merhamet eyliyen Rahmânı, aşktır,
Çeşitli nurların, harmanı, aşktır;
Bu sırrı bilenler, tutulur derde,
Tanrı hastasının dermânı, aşktır.
Kalbler sadâsını, duyanı, aşktır,
Mürşid-i Dânâya uyanı, aşktır,
Nesîmîler gibi, görünce Onu,
Severek deriyi soyanı, aşktır.
Enelhak! çağıran Mansûru, aşktır,
Etrâfı çeviren her sûru, aşktır;
Nice âşıkları, görürler suçlu,
Ateşe düşenin kusûru aşktır.
Kâmil-olanların kemâli, aşktır,
Uçmak’tan bakanın Cemâli, aşktır;
Bu (İsmâil Emre), geçti varlıktan,
Hayâtı, memâtı, bu malı, aşktır.
Zapteden: Müncibe Görgün.
Namrun, Saat:11.45
25.6.1963