Bu bir Tûbâ dalıdır,
Nur gözünün alıdır;
Derler bana: Âh etme!
Yüreğim yaralıdır.
İlâcı: bakışıdır,
(Kaabe Kavseyn): kaşıdır;
Benim meyva verdiğim:
Dost elinden aşıdır.
Târîf-eyliyen: Hudâ,
Eriştirdi murâda;
Söylediğimi bilmem,
Benden gelen: bir sadâ.
Odur benim nefesim,
Ağzımdan çıkan sesim!
Güle öten: bülbüldür,
Kendisine kafesim.
Gelmezse; döner: (boş)a,
(Ayak-altında baş)a;
Varlık isnâd ederler,
Ben, ben değilim, hâşâ!
Boynu bükük zelîlim,
Emreder, söyler dilim;
Odur gözümden gören,
Bakmaz ise, alîlim.
Diri tutan Can, Onun,
Nutkeden Lisan, Onun;
Bir gölge gölgesiyim,
Sevdiren ihsân, Onun.
Kendiyle dolu, gönlüm,
Bıraksa, gelir ölüm;
Göründü yaktı beni,
Bir dahî yanmaz kül-üm.
Görünüşü: hayâtım,
Ben hiçim, Odur Zâtım;
Yüzüme gülmez ise,
Hiç kalır mı kıymatım…
(Emre) ile berâber,
Verir bilinmez haber;
Sevgisini alınca,
Mekânı, olur makber.
Zapteden: Müncibe Görgün.
Saat:18.00
8.3.1963